Yıldızlar ve Gölgeler Arasında

Kaosun eşiğinde sallanan bir evrende, kadim bir diyarın efsanevi savaşçısı Cesur Rowena, ileri teknoloji ve hain yaratıklarla dolu bir gelecekte kafa karıştırıcı bir gerçeklikle boğuşuyor. Starhaven'ı n hareketli genişliğinde görünmez bir Omega dişisine dönüşen Rowena, kısa süre içinde bu galakside bir Omega'nın rolünün hafife alındığını ve tehlikelerle dolu olduğunu keşfeder. Diğerleri kırılgan statülerine boyun eğerken, Rowena bu yeni dünyanın dokusuna meydan okuyan bir savaş yeteneğine sahiptir ve bu gücü, zorlu Alfa pilotu Gideon'un dikkatini çeker. Kader karşılaşmaları, bir zamanların görkemli şehri Valeria'yı kasıp kavuran korkunç göksel canavarlara karşı umutsuz bir savaş sırasında gerçekleşir. Koruyucu bariyerler parçalanırken, Rowena'nın eşsiz cesareti, Gideon'u yıkımın eşiğinden kurtarırken gün ışığına çıkar. Rowena'nın vahşi ruhuna ve olağanüstü yeteneklerine kapılan Gideon'un hayranlığı hızla yoğun bir aşka dönüşür ve Rowena'nın tipini zayıf gören bir toplumda gezinirken aralarındaki gerilimi ateşler. Canavar dalgası şehri ezip geçerken, kaos hüküm sürmektedir. Siviller yıldız gemilerine tahliye edilirken, Rowena ve Gideon yaklaşan dehşete karşı beklenmedik müttefikler haline gelir. Bu, zamana karşı bir yarışa dönüşür; yalnızca hayatta kalmak için değil, hiyerarşi ve hâkimiyete odaklanmış bir galaksinin ortasında Omega olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlamak için bir savaş. Bu çalkantılı anlatı, Rowena ve Gideon arasında giderek büyüyen bir bağla -beklentilere meydan okuyan bir aşkla- iç içe geçen amansız bir hayatta kalma gerilimiyle örülü. Göksel canavarlarla, hain manzaralarla ve ittifaklarını bozmakla tehdit eden ilkel içgüdülerle karşılaştıklarında, Rowena narinlerin bile güç kullanabileceğini ve kadere karşı savaşabileceğini kanıtlamak zorundadır. Kan ve dehşetin norm olduğu bir dünyada, şampiyonlar olarak yükselecekler mi yoksa yıldızların ötesinde beliren kabus gibi güçlere yenik mi düşecekler? ...